STEAM İngilizce baş harflerinden Bilim/Fen, Teknoloji, Mühendislik, Sanat ve Matematik alanlarının birleştirilmesinden elde edilen bir kavramdır. ‘M’ olarak eklediğimiz kavram ise Motivasyondur.
Teknolojinin ilerlemesi ile insanların genelde gözden kaçırdıkları bir konu oldu. Bu konulardan birisi, teknolojinin, beşeri bilimlerden uzak kalması konusu olmuştur. Teknoloji kendi başına geliştiğinde, bunun beşeri bilimlere referansının olmaması bir kopukluk oluşturmaktaydı. Teknoloji bir beden ise ruh neredeydi?
İşte bu eksiklik hep hissedilmekteydi. Eric Berridge, TED’deki konuşmasında bunu çok güzel ifade etmektedir. Çok büyük bir teknoloji şirketinin sahibi olan Berridge, önemli anlarda, çok önemli işleri teknoloji ile ilgisi olmayan bir felsefeci arkadaşının bir barda, çok büyük bir müşteriyi nasıl kazandığından bahsederek anlatmaktadır. Bu örnekten yola çıkarak, şirketindeki mühendislerin arasına sanatçılar, müzisyenler ve yazarlar serpiştirdiklerini söyler. Teknoloji sektöründe binlerce çalışanı olan ama bunlardan yüzden az kişinin bilgisayar bilimleri diploması olduğunu ifade ediyor. Personelin bu şekilde bir dağılım göstermesine rağmen sektörde bir numara olduklarını anlatmaktadır.
Bilim ve teknoloji bize ‘NASIL’ ı anlatırken, beşeri bilimler ise “NEYİ, NEDEN’ inşa edeceğimizi öğretmektedir. Birisi beden ise diğeri ruhtur. Uzun süre beden ruhsuz bir şekilde ortalıkta dolaştı. Dolayısı ile bilimin ve teknolojinin de zararlı yönleri ortaya çıkmış oldu. Bu bilimin veya teknolojinin suçu değil onu ruhsuz bırakan insanın hatasıydı. Bağlamından kopan her bir şey tökezlemeye, olumsuza dönüşmeye meyillidir. Teknoloji de bağlamından kopmamalıdır.
Eleştirel düşünmeyen beyinlerin mekanik bir aygıt olarak kalması muhtemeldir. Mekanik aygıtlarda ise duygu ve düşünce eksiktir. Duygu ve düşüncelerin düzgün eylemlere dönüşmesi için beşeri bilimleri de bu çevrime sokmak gerekmektedir.
Bir Batılı Düşünür’ün dediği gibi insanlar üç gruba ayrılıyor;
1.Bir şeyler ortaya çıkaran, yapan, üreten ve bunun için uğraşanlar
2.Bir şeylerin yapılmasını seyreden ve sadece konuşmakla iktifa eden daha büyük bir grup,
3.Neyin olup bittiğini bilmeden yaşayan çok büyük bir kitle.
ABD’de Obama’nın çok önem verdiği STEAM ile ülkesinin çocuklarını özellikle birinci grupta tutmak için çok kaynak aktardığı bilinmektedir. Bizimde bu kavramın önemini çok iyi kavramamız elzemdir. Özellikle çocukların ve gençlerin dünyadaki hızlı teknolojik değişime ayak uydurabilmesi ve benliklerini kaybetmemesi STEAM ile birlikte ‘M’ yani Motivasyon unsurunu da gözden kaçırmamayı gerektirmektedir. 21. Yüzyıl pedagojisinde problem çözme, teknoloji, iletişim, iş birliği, düşünme becerileri, yaratıcılık ve kendi motivasyonlarını sürekli koruma çok önemlidir. Bunların hepsini yapan çocuklar ilerleyen dönemlerinde fark oluşturacak, bu çocuklara sahip ülke ve toplumlar da daha ileriye gideceklerdir.
STEAM Yaklaşımında ‘M’ Yani Motivasyonun Önemi
Burada çok önemli bir nokta beynimizin nasıl çalıştığı noktasıdır. Bu bilinirse bu ihtiyaçlar neden ortaya çıkmış daha iyi anlaşılmaktadır. Beyin bilgiye ulaşır ve bilgiyi elde eder. Beyin bu bilgilere ulaşırken farklı ulaşır, farklı öğrenir, farklı uygulama yapar. Bu nedenle bu farklılıkları gözeten bir eğitim modeli bulunması gerekiyor. Yani tek bir öğrenme metodu artık yoktur. Bir çok öğrenme metodu içinde, proje tabanlı, sorgulama tabanlı, problem tabanlı, robotik, maker, kodlama tarzı öğrenme metodlarının yanında motivasyon unsuru en önemlilerindendir.
Çocukları ve gençleri öğrenmeye motive etmediğiniz sürece, kendi kendilerine bu disiplini oluşturamadıkları sürece, dışarıdan gelen negatif unsurlar ile öğrenme süreçlerini ve STEAM yaklaşımlarını sekteye uğratacak etkilerle başarısız olacaklardır.